Türkiye’mizin kuzeyinde sırtını Karadeniz’in yüksek dağlarına vermiş olan kadim topraklarda geçmişin kayıp izlerini sürmek; Kadim kavimler Makronlar,Mosiyanikler ve Driller’den Perslere, Bizans’tan kaçan iki prensin kurduğu bir devlet olan Komnenos Hanedan’ından Gürcü kraliçesi Tamara’ya Selçukludan Osmanlı’ya tarihin sayfalarını aralamak ve bununla beraber Karadenizin ormanları şelaleri, taşkemer köprüleri ve yok olmaya yüz tutan değirmenleriyle bir doğal ve kültürel mirasın izlerini sürmeye ne dersiniz ?
Bu keşif yolculuğunda biz de sizlere, ülkemizin kuzeyine, Doğu Karadeniz’e, bir kaçış rotası çiziyoruz. Sizi, hem büyük şehrin stresinden ve yoğunluğundan bir hafta sonu uzaklaşmaya hem de güzel ülkemizin en yeşil köşelerinden birinde misafir olmaya davet ediyoruz. Sizlere bu özel coğrafyanın lezzetlerini keşfetme ve insanının bilinmeyen yönlerini tanıma fırsatı sunuyoruz.
Doğu Karadeniz’in bildiğimizi zannettiğimiz ama pek de bilmediğimiz tarihinin detaylarını öğrenmeye ve kültürel izlerini sürmeye var mısınız?
Bu kısa sürede Karadeniz’e neden Karadeniz denildiğini öğrenecek, Trabzon’un sokaklarını dolaşırken paganizmden Zerdüştlüğe oradan Hıristiyanlığa ve Müslümanlığa geçen bir coğrafyadaki halkların 4000 yıllık çetrefilli tarihine uzanacağız. Sokakların, semtlerin ve köylerin eski isimleriyle kadim dillerin kapısını aralayacak, Xenophone’un (Zenofon) Anabasis isimli kitabında adı geçen kavimlerin günümüzdeki izlerini süreceğiz.
PROGRAMIN İÇERİĞİ:
TRABZON – Santa Harabeleri
BİRİNCİ GÜN:
Rehberimiz sizleri Cuma akşamı Trabzon Havaalanında karşılıyor.
Kadim şehir Trabzon’un içinden geçerek Akçaabat’ın sayılı güzelliklerinden olan Sera gölüne 2 km. mesafede olan otelimize geçmeden akşam yemeğimizi Karadeniz sahil yolu üzerinde bulunan meşhur Akçaabat köftecilerinden Cemil Ustada alıyoruz.
İKİNCİ GÜN:
Sabah erken saatte otelde alacağımız kahvaltının ardından Trabzon’a 70 km. mesafede bulunan Santa Harabelerine doğru yola çıkıyoruz. Aslında Gümüşhane il sınırları içinde Yağmurdere Bucağı Dumanlı köyünde bulunan Santa Yanbolu deresinin doğduğu vadilerle birbirinden ayrılmış 3 ayrı yamaç üzerine kurulmuştur.Dini ticari kültürel önem taşıyan Santa bölgesinin geçmişi Trabzon Rum İmparatorluğuna kadar uzanmaktadır. Günümüzde Arkeolojik ve doğal Sit Alanı olarak ilan edilen bölge 7 mahalleden oluşmaktaydı.Ortodoks Rum nüfusun yoğun olarak ikamet ettiği bölgedeki nüfus en son Lozan anlaşmasıyla şekillenen Nüfus mübadelesiyle boşalmış ve bölgede yaşayanlar Yünanistan’a göç etmek durumunda kalmıştır.Günümüzde terk edilmiş olan mahalleler Piştoflu,Binatlı,İşhanlı,Terzili,Çakallı,Zurnacılı,ve Sincanlı –Kozlu isimlerini taşır ve zamanında 300 ü aşkın hane bulunuyordu.
Arsin’de Karadeniz sahil yolundan ayrılarak Yanbolu deresini takip ediyor, 45.km daha ormanların arasından vadiye paralel ilerliyor ve eski ismiyle Mesehor(Atayurt) köyüne oradan da Arit ( Çamlıyurt ) köyüne geçiyoruz. Taşkemer köprülerde fotoğraflarımızı çekiyor Karadenizin eşsiz doğal güzelliklerinin bize sunduğu manzaralar eşliğinde Santa bölgesine ulaşıyoruz. Yol üzerinde gürül gürül akan suyun gücüyle çalışan ve günümüzde kaybolmaya yüz tutan değirmenlerden birini ziyaret etme şansımız da oluyor. Hakiki yayla balı ve bölgenin gözde balı şifa kaynağı olarak görülen hakiki kestane balı satın alma imkânına erişiyoruz. Santa bölgesine giderken yol üzerinde çay molaları verirken bölgede yaşayanlarla sohbet ediyor ve objektifimize takılan eşsiz görüntülere Santa Harabelerinin görüntülerini de katarak günümüzü hem şehir ortamının dışında doğal güzellikler içinde geçiriyor hem de tarihsel ve kültürel izleri takip ediyoruz.
Öğle yemeğimizi de Yanbolu deresinin kenarında hemen yanında alabalık üretilen restaurantta yiyiyoruz.
Tüm gezimizi doğa ve tarihe ayırdığımız günümüzün sonunda otelimize dönüyoruz.
ÜÇÜNCÜ GÜN :
Turumuza Akçaabat tarihi orta mahalle evleriyle başlıyor, 1204 latin işgalinde İstanbuldan kaçarak Trabzona gelen ve Trabzon Rum İmparatorluğunu kuran 2 kardeş David ve Aleksios Komnenosun hikayesini dinleyeceğimiz kentin kült yapısıve Trabzon Aya Sofyasını gezerek devam ediyoruz.
Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen, Yavuz Sultan Selim’in 15 sene valilik yaptığı, Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu şehir Trabzon’da ve Şehrin en eski semti Trabzon Kalesi içinde bulunan Ortahisar semtine geliyoruz. Turumuza Yavuz Sultan Selim’in annesi 2. Bayezit’ın eşi Gülbahar hatun tarafından yaptırılan Gülbahar Hatun Camisi ve türbesini ziyaret ediyor ve Zağnos köprüsünden geçerek Ortahisara giriyoruz.
İlk ziyaretimiz şehrin Bizans yapısı ilk kiliselerinden olup bugünkü adı Ortahisar Fatih Camisi’dir. Kuruluşu 914 yılına kadar inen yapı, Komnenos Krallığı döneminde Altınbaşlı Meryem Kilisesi adıyla başkilise olarak kullanılmıştır.
Aynı meydanda bulunan ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından müze olarak açılan Kanuni Evi’ni ziyaret ediyoruz.
Eski valilik ve şimdiki İl Kültür Müdürlüğü binasının yanından geçerek Trabzon tarih Müzesini geziyor ve kentin tarihini belge ve dokümanlarıyla izliyoruz.
Tarihi Tabakhane Köprüsünden geçerek şehrin eski sokaklarının arasında kalmış,kentin en eski yapılarından bir diğerini Küçük Ayvasıl Kilisesini
(Sainte-Anna Kilisesi) keşfediyoruz.
Maraş caddesinden şehrin bugünkü merkezi olan Meydan’a doğru ilerlerken yolumuzun üzerinde bizleri bekleyen Trabzon Şehir müzesine giriyor ve Kentin kültürel dokusunun detaylarını öğreniyoruz.
Çıkışta Trabzon simidiyle çaylarımızı yudumluyoruz.
Şehrin en hareketli yeri olan Meydan’a geçiyor ve şehrin bugünkü durumunu merkezden tespit ettikten sonra,meşhur Trabzon burmalarının kuyumcu vitrinlerinde ışıl ışıl sergilendiği Kunduracılar Sokağından ilerliyor ve tarihi bedestene doğru iniyoruz. Alacahan, 18. Yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu han günümüzde restore edilmiş ve bölgede kadın emeğinin geliştirilmesine hizmet eden kursların faaliyet gösterdiği üretici bir alan haline getirilmiştir.Halihazırda Halk Eğitim Merkezinin bölgesel el sanatlarının korunması ve yeni kuşaklara aktarılması amacıyla kurslarını sürdürdüğü bir yer olarak hizmet vermektedir.Bölgedeki kadınlar tarafından üretilen bu ürünlerin atölye üretim sürecine dahil olup izleme şansımız olacak. Burasının mutfağında üretilen yöresel yemeklerden tadacağız. Özellikle Trabzon’da kuymak ismiyle bilinen özel peynir ve mısır unu ve tereyağıyla yapılan bu leziz yemeği tadacağız. Alacahan ziyaretimizden sonra Bakırcılar çarşısı olarak bilinen Kemeraltını gezecek ve bakırcılığın kuşaktan kuşağa aktarılan tarihini dinleyeceğiz. Kazaziye gümüş işçiliği yine Alacahanda bölgenin kadınları tarafından halk eğitim kurslarında üretilen en şık en ince ve özenli işlenmiş kazaz ürünlerini en uygun fiyata alma aynı zamanda bölgede kadın ekonomisine katkıda bulunma imkanına kavuşacağız.
Tur bitimi havaalanı dönüş ve servislerimiz sona erecektir.
Programa Dahil Hizmetler
- 2 gece hotel konaklama oda kahvaltı
- Trabzon otele gidiş ve dönüş transferleri
- 2 gün şehir turu ( ilk gün Santa 2. gün Akçaabat tarihi Orta Mahalle ve Trabzon Ortahisar)
- Profesyonel rehberlik ve ulaşım
- Şehir turunda Trabzon simidi ve çay ikramı
- 2. gün öğle yemeği ( yöresel yemekler: lahana çorbası ,kuymak, güveç , kaygana ve tatlı olarak Laz böreği çay ikramı)
Hariç Hizmetler:
- 1. gün öğle yemeği
- Trabzon tarih müzesi
- Trabzon şehir müzesi
- Ortahisar kanuni evi giriş ücretleri
- 1.gün öğle yemeği alabalık menü
ilk akşam yemeği Akçaabat Köfte menü
Mercan Koru park Restaurant